17 Nisan 2012 Salı

Gazeteler AKP'nin emrinde

17 Nisan 2012 


AKP sözcüsü gibi yayın yapan gazetelerin birinci sayfaları. Sabah, Yeni Akit ve Yeni Şafak doğrudan AKP sözcüsü gibi yayın yaparken, Bugün, Taraf ve Zaman Fethullah Gülen cemaatinin gazeteleri olduklarını saklamıyor.






Bu gazeteler ise ya AKP propagandasına katılıyor ya da suya sabuna dokunmayan bir yayın izliyor.


Merdan Yanardağ ABD-AKP ilişkilerini yorumluyor

'Amerikancı Hilmi Özkök’e verilen karanfil'

Merdan YANARDAĞ
Yurt Gazetesi’nin sürmanşetinde cumartesi günü (dün) 4 fotoğraf yayımladık. Bazı karelerini başka gazeteler de yayımladı. Çok çarpıcıydı. Resim altında “dikkatle bakın” diye yazıyordu, “çünkü bu fotoğraflar tarihe geçecek”! İleride, 2000’ler Türkiye'sini yazacak tarihçiler kesinlikle bu fotoğrafları değerlendirecektir.

Fotoğraflarda, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Genelkurmay Eski Başkanı E. Orgeneral Hilmi Özkök Manisa’da bir açılış töreninde yan yana otururken görülüyordu. Aynı saatlerde Türkiye’nin beş ayrı ilinde ise ‘28 Şubat operasyonları’ yürütülüyordu. Aralarında generallerin de bulunduğu 30 emekli asker, 28 Şubat 1997 tarihinde başlayan süreçte görev yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınıyordu.
Fotoğraflara bakıldığında Arınç ve Özkök’ün kameralara gülümseyerek poz verdiği, neşeli şekilde sohbet ettikleri ve birbirlerine iltifatlar yağdırdıkları anlaşılıyordu. En çarpıcı kare ise, birbirlerine karanfil sunmalarıydı. Kuşkusuz bu tablo için önceden planlanmıştı diyemeyiz. Ancak, bir şeyleri kutladıkları da açıktı.
Ergenekon ve bağlı davaların (Balyoz, Andıç, Odatv gibi) büyük bir skandala dönüşerek çöküşe doğru gittiği bugünlerde, 28 Şubat operasyonlarını başlatmak, zamanlama bakımından hayli ilginç görünüyor. 
 
***
 
Bu soruşturmanın (28 Şubat) tam anlamıyla rövanşist (intikamcı) bir siyasal eylem olduğundan kuşku yok. Oysa  üzerinde durulması gereken isim Hilmi Özkök’tür. Çünkü Özkök’ün hem Ergenekon tertibinin hazırlanmasında payı vardır hem de AKP’ye iktidar yolunu açan, Ecevit’in Başbakanlığındaki 57. Hükümet’in düşürülme komplosunda –ki gerçek bir örtülü darbedir- önemli bir rol üstlenmiştir.
Şimdi Hilmi Özkök’ün Ergenekon tertibindeki yerine ve bu tertibin senaryo yazarı ABD nezdindeki konumuna biraz daha yakından bakalım.
ABD’ye ait gizli belgeleri açıklamakla tanınan “Wikileaks” isimli internet sitesinin 2010 yılının son aylarından itibaren başlattığı yayınlar Hilmi Özkök’ü de deşifre etti. 
Wikileaks’in yayımladığı belgeler arasında Türkiye’deki “Ergenekon” ve “Balyoz” davalarına da ışık tutacak çok çarpıcı bilgiler yer alıyordu. Ayrıca bu belgeler, ABD’nin AKP’ye verdiği siyasal desteği de hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak şekilde gözler önüne seriyordu.
 
***
 
Wikileaks’in yayımladığı belgeler arasında, dönemin ABD Ankara Büyükelçisi Robert Pearson’un 22 Mart 2003 tarihinde Washington’a çektiği 7 sayfalık telgraf çok önemli bir yer tutuyor. Bu telgraf Türkiye’ye ilişkin belgelerin en çarpıcı bölümünü oluşturuyor. 
 
Bu belgenin ortaya çıkış öyküsü de ilginç. Wikileaks belgelerinin Türkiye’deki yayın hakkını alan Taraf Gazetesi, bu önemli telgrafın bazı bölümlerini sansürleyerek yayımladı. 
İşte, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson’un 22 Mart 2003 tarihinde Washington’a çektiği 7 sayfalık telgrafta, Taraf Gazetesi’nin sansürlediği tarihi belge niteliğindeki bölüm:
“... (Bazı Türk generaller) AKP’den seçilmiş Tayyip Erdoğan’ın davranışlarından büyük rahatsızlık duymaktadır. Erdoğan güçlü bir müttefikimizdir. Generallerin bu tutumu Amerikan menfaatlerinin korunması açısından engelleyicidir. Orgeneral Hilmi Özkök’ün sadakatli duruşu sahiplenilmelidir. Muhalif orgeneraller, Orgeneral Hilmi Özkök’ün çizgisine itiraz etmektedirler... 
“Erdoğan kendisine desteğin devamı halinde ABD’nin bir müttefiki olarak Ortadoğu ve Irak dahil olmak üzere Türk hava sahasını, kara ve demir yolları ile Mersin ve İskenderun limanlarını kullanımımıza açacağını taahhüt etmektedir... 
“Ancak Türk ordusundaki üst rütbeli subaylar tarafından sürekli engellenmek istenmekteyiz. Amerikan menfaatlerine karşı çıkan Org. Aytaç Yalman, Org. Şener Eruygur, Org. Çetin Doğan, Org. Hurşit Tolon, Org. Fevzi Türkeri, Org. Tuncer Kılıç, Org. Yaşar Büyükanıt Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök’ün emir ve talimatlarına uymadıkları gibi her an muhtıra verebilirler. Bu bakımdan değerlendirildiğinde güçlü bir medya grubunun oluşturulmasına acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Bu konu Recep Tayyip Erdoğan ile paylaşılmış olup gereğinin değerlendirileceği hakkında olumlu değerlendirmelerin yapıldığı ve yapılacağı teyidi alınmıştır.” 
İşte insanın kanını donduran belgede bunlar yazıyor. 
***
 
Bu çarpıcı Wikileaks belgesi dört gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyuyor: 
Birincisi; ABD, kirli bir pazarlıklar sonucu AKP iktidarına stratejik destek vermektedir. Ergenekon soruşturmasının, bir ABD-AKP-Cemaat işbirliğiyle gerçekleştirilen örtülü bir darbe olduğu belgelenmektedir. 
İkincisi; Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılanan subaylar, darbe hazırlıkları ya da kontrgerilla faaliyetleri nedeniyle değil, ABD’ye ve AKP siyasetlerine çeşitli konularda muhalefet ettikleri için soruşturma kapsamına alınmıştır. Belgede adı geçenlerin tek istisnası Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’tır. Bunun da nedeni bellidir. 
Üçüncüsü; AKP ve ABD yanlısı “güçlü bir medya grubu” oluşturulmasıdır. Belgede açıkça ifade edilen bu arzunun, medyanın bugünkü görünümüne bakıldığında büyük ölçüde gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. 
Dördüncüsü; ABD’nin, AKP’nin ve Cemaatin en güvendiği asker Orgeneral Hilmi Özkök’tür. Washington’un doğruluğunu kabul ettiği belge açıkça bunu söylemektedir. Özkök, ABD’nin ve iktidarın adamıdır. Bülent Arınç tam da 28 Şubat operasyonlarının yapıldığı günde kendisine boşuna karanfil vermemiştir.
Tarihe not düşelim istedim.

AKP mahkemeleri: Kanıtları değerlendirmeye gerek yok!

17 Nisan 2012 tarihli Yurt gazetesinin bu manşeti, AKP mahkemelerinin hukuk anlayışına çarpıcı bir örnek veriyor.



AKP'nin içişleri bakanı ve göbek atan vatandaş...

İdris Naim Şahin’e muhalefeten sert tepki
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan'dan sert eleştiriler

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in Erzurum'da bir vatandaştan "oynamasını ve takla atmasını" istemesi muhalefetin sert tepkisini gördü. MHP'li Oktay Vural ise "Sayın Bakan, bu millet taklacı değil asıl taklacı olan sizsiniz" dedi. CHP'li Tarhan ise Bakanı, "acılı bir yas mekanını panayır alanına çevirmekle" eleştirdi. Daha önce Bakan Şahin için 'Mal gibi' diyen BDP'li hasip Kaplan'ın son olay hakkında yapacağı açıklama ise merak ediliyor.


’Bu topraklar kiralanmış sebze bahçesi değil’

’Taklacı bakan’a MHP’den tepki

İDRİS NAİM DENİNCE İLK AKLA GELENLER

İdris Naim Şahin’in çadır gafı!

İdris Naim Şahin: Gaz zararlı değil

Bakan Şahin’den güldüren şiir dinletisi

Penguen’in kapağında Bakan Şahin var

Hasip Kaplan bakan için ’mal gibi’ dedi!

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in, "5 TEDAŞ görevlisinin ölümü nedeniyle gittiği mekanı skandal alanına çevirerek fenomen olduğunu bir kez daha kanıtladığını" iddia etti.
Tarhan, yaptığı yazılı açıklamada, Bakan Şahin'in, "son gaflarının mürekkebi kurumadan, yeni bir gafa daha imza attığını" kaydetti. Şahin'in, hayatını kaybeden 5 TEDAŞ görevlisinin ölümü nedeniyle gittiği mekanı, "bir skandal alanına çevirerek fenomen olduğunu" bir kez daha kanıtladığını vurgulayan Tarhan, şunları dile getirdi:
"Kendisini ilgiyle izlediğimiz bu zatı muhterem bir değil 5 TEDAŞ görevlisinin trajik ölümünün ardından sorumluların tespiti yerine acılı bir yas zamanını ve mekanını davul zurna eşliğinde bir panayıra çevirme becerisini gösterebilmiştir. Vekili olduğu millet, bu Bakan sayesinde 'Bir takla at da görelim' seviyesini de yaşatmıştır nihayet. Türk halkını, vatandaşına takla attırmaya meraklı olduğu anlaşılan ve neden Bakan olduğu bir türlü anlaşılamayan bu Bakanı daha dikkatli izlemeye ve kimi görünce sevineceğine karar vermeden önce bir kez daha düşünmeye davet ediyorum."
MHP'li Vural: "Asıl taklacı olan sizsiniz"
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da, Bakan Şahin'in bir vatandaşla arasında geçen diyaloğu eleştirerek, "Sayın Bakan, bu millet taklacı değil asıl taklacı olan sizsiniz. 10 yıl önceki görüşlerinizle çıkamıyorsunuz bu milletin karşısına" dedi.
"Devlet geleneğine yakışmadı" değerlendirmesinde bulunan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kınıyorum, esefle karşılıyorum. Bu tavır kendisine yakışıyor olabilir ama bir millet evladını bu konuma düşürmesi utanç verici. Millet orada yüz veriyor bu da astarını istiyor. Bunlar artık kibrin partisi oldular. Yazık, günah. Sen bakan olurken kaç takla attın Başbakan'ın önünde? Sana da, 'bir oyna, göbek at da görelim' dediler herhalde. Salı günü AKP grubu var. Milletvekillerine düşen, Sayın Bakan'ı, bakan olduğu için vatandaşların önünde takla attırmaktır. Bir oynatsınlar da görelim bakalım. Gün ola harman ola. Kendisine orada bir de İbrahim Hakkı Hazretlerinin, Marifetname'sini hediye etmişler. İyi oku onu. Oku da orada kibirle ilgili neler yazıyor gör."

AKP'nin kadrolaşma yöntemine örnekler

AKP'nin kadrolaşmasına bir örnek. AKP Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 31, 29 ve 24 oy alan adaylar yerine, kendi zihniyetinden diye  2 ve 1 oy alan adayları atamaktan çekinmedi.




Bu blog hakkında: Bu blogda AKP'nin yolsuzluk, nepotizm, kadrolaşma; polis, güdümlü medya ve güdümlü yargı aracılığıyla muhaliflerine baskı, , rant dağıtımı, totaliterizm vb uygulamaları hakkında medyada yer alan haber, video, fotoğraf ve karikatürlere yer verilmektedir.  Sayfanın altındaki  Önceki kayıtlar'ı tıklayıp haber arşivine göz atabilirsiniz.