21 Nisan 2012 Cumartesi

Ahmet Hakan dümeni tamamen AKP'ye kırdı

Ahmet Hakan'ın bu yazısı, tuhaf dürüstlük anlayışına bir örnek oluşturuyor.




28 Şubat yargılamaları karşısında, sanki bu ülkede doğru dürüst işleyen bir hukuk sistemi varmış gibi zil takıp oynayan Ahmet Hakan, hızını alamamış görünüyor. 20 Nisan 2012 tarihli Hürriyet'teki yazısında AKP'lilerin bile araya mesafe koyduğu içişleri bakanını programına davet edip "aklamayı ve itibar kazandırmayı" önerecek kadar kendinden geçmiş. Hele CHP'li yöneticiler ilmihal okumayı da içeren bazı önerilerde bulunması ve dini tartışmalar konusunda akıllar vermesi yok mu, "kendini aşmak" diye buna denir. 
Ahmet Hakan'a sormak gerek: Namazdan çıkıp cami önünde siyasal propaganda toplantısı yapan R. T. Erdoğan'ı bir kez bile eleştirmek aklına geldi mi? Dinin siyaset meydanında ne işi var? Türbanı bayrak gibi kullananlara karşı şimdiye kadar bir tek kelime etmiş mi? Kadrolaşma, güdümlü yargı, büyük rant dağıtım konularına kaç kez değinmiş? 
Hayır, bunların hiç birini yapmadığı gibi, AKP'nin ne kadar karanlık, tedirgin edici uygulamaları varsa onları aklamaya, savunmaya girişti. Yazılarında her gün bir örneğini görmek mümkün. Son günlerde AKP ve Cemaat kesimine yolladığı gülücük çiçekleri iyice artırdı. 
Nedeni? Hürriyet'in Ülker Grubu'na satılacağı konuşuluyor. R.T. Erdoğan "Ya benim olursun ya da kara toprağın!" diyerek Hürriyet'i gözüne kestireli çok oluyor. Milliyet'i, Vatan'ı düşürdü. Uzanlar'ın Star'ını güvenilir ellere teslim etti. Radikal zaten gönüllüydü, yönetimine cemaatten birini getirerek işi iyice sağlama aldı. Şimdi sırada Hürriyet var. Muhalif yazarlar birer ikişer gönderiliyor. En son Özdemir İnce'ye kapı gösterildi.Bu durumda Ahmet Hakan'ın yaptığı, yerini sağlamlaştırmaya çalışmaktan başka bir şey değil. Ancak, boşuna uğraşıyor. İşte buraya yazıyoruz. O da gönderilecek. En ufak bir eleştiriye katlanamayan bir kesimde barınabileceğini sanıyorsa, onları hiç tanımamış demektir.