Bozdağ
“Özel yetkili mahkemeler hukuk devletinde olmaması gereken
mahkemelerdir. Gereken yapılıyor, yapılacak.” dedi.
Türkiye'yi
sarsan ve ne zaman biteceği belli olmayan Ergenekon ve Balyoz gibi
davaları yürüten Özel Yetkili Mahkemeler konusunda Hükümet ilk
defa bu kadar net bir şekilde, “Hukuk devletinde olmaması gereken
mahkemelerdir.” ifadesini kullandı.
ÇALIŞMA
VAR BAKIYORUZ
Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağ, özel yetkili mahkemelerim
kaldırılmasıyla ilgili “Şu anda bir çalışma var. Bütün
opsiyonlar değerlendiriliyor. Tamamen kaldırılması bir çözüm
olur mu, birtakım iyileştirmeler yapılırsa yeterli gelir mi, ona
bakıyoruz.” dedi.
DÜĞMEYE
BASILMIŞ BİLE
Başbakan
Yardımcısı'nın “Üçüncü yargı paketinde usule dair birkaç
düzenleme yapıldı ve şu anda Meclis Genel Kurulu'na indi.
Önümüzdeki hafta da çıkacaktır.” şeklidekiş sözleri “Özel
Mahkemeler için düğmeye basılmış” diye yorumlandı. (Güneş,
4 Haziran 2012)
Şimdi
de Fethullah Gülen cemaatinin sesi olarak tanınan Bugün
gazetesinin aynı tarihli manşetine bir göz atalım.
Bugün'e
göre özel yetkili mahkemelerin kaldırılması iyi bir fikir değil:
“Yargının
ve güvenlik güçlerinin yapısı altüst olur.”
(Demek
istenilen: Sahte delillerle sözde tanıklarla tutuklama yapan ve
tahliye kararı vermeyen mahkeme üyeleri, bu hukusuzluğun hesabını
vermek zorunda kalabilir.)
“ Örgütler
cesaret bulur” (Hangi örgütler? Gerçek gladyo değil elbette.
Uydurma, düzmece belge ve delillerle varlığına inanmamız
beklenen hayali örgütlerden bahsediyorlar.)
“KAOS
KORKUSU” (Demek istenilen: Özel yetkili mahkemelerin
hukuksuzlukları soruşturulmaya başlandığında, işin nereye
varacağı, kimlere uzanacağı kestirilemez. Belki Bugün
gazetesinin kendini mahkeme yerine koyup yargısız infaz ve linç
yaptığı yayınları da mercek altına alınır, kim bilir?)
“KCK,
Ergenekon ve Balyoz gibi derin yapıları deşifre eden Özel Yetkili
Ağır Ceza Mahkemeleri'nin kaldırılmasına ilişkin yasal
çalışmaya uzmanlardan uyarı geldi.”
Hangi
deşifreden bahsediyorsunuz? Daha ortada bir mahkeme kararı yok,
hiçbir kanıt yok. Sadece iddialar, düzmece deliller ve sözde
tanıkların ifadeleri var. Bu mahkemelerin elinde hiçbir kanıt
olmadığı için bir karar da veremiyor. Bu mu deşifre? Esaslı bir
panik havası taşıyan bu sözler, Türkiye'nin başına KCK,
Ergenekon ve Balyoz çoraplarını örenlere aittir. Bu sözüm ona
haberi de aynı 'karanlık uzmanlar'ın servis ettiğine şüphe yok.
Bunların
bütün korkuları, bu olayların araştırılması ve arkasındaki
kişilerin mahkeme önüne çıkarılması. 'Kaos olur, iç barış
tehlikeye girer, terör ve organize suçlar daha bitmedi'
gerekçelerinin arkasında bu yatıyor. Bugün'ün manşetinden böyle
üstü kapalı tehditler savuranlar, Tayyip Erdoğan'ı da bu
mahkemelere düşürmeyi denememiş miydi?
Bugün'ün
manşeti, Tayyip Erdoğan ile cemaat arasındaki hesaplaşmanın
devam ettiğini gösterdiği kadar, yılan hikayesi gibi uzayıp
giden bu davaların arkasında kimlerin olduğunu da açığa
vuruyor.
